1
Hani içeriden erkan isteyenler
Gelsin bizim ile bilen otursun
Arıtsın kalbini girsin araya
Gelsin bizim ile bilen otursun
Sofu olan sofunun gonca gülü var
Erenlerin inceden ince yolu var
Ya içeride bizden de ulu var
Kişi ulusunu bilsin otursun
Sofu gardaşlar birbirini bulacak
Varıp mürşidine ikrar verecek
Hakiyet gölüne yüzün sürecek
Hakiyet gölüne dalsın otursun
Erenler bir lokma verdi narhı var
Sofunun sofuya bu yolda farkı var
Her kişinin göreceği görgü var
Kişi görgüsünü görsün otursun
Rehber yazar iken dividi şaşar
Talipler oturmuş erkana düşer
Kırklar meydanında lokmalar pişer
Yiyenler bizimle gelsin otursun
Eğer sofu isen gel buraya
Kalbini kinden arıt gir araya
Eletirler bizi üstaz köreye
Çekicin cebrine duran otursun
Eydür Şah Hatayi’m kalbimiz nurda
Er odur er önünde muhkem dura
Mümin müslüm diz üstüne gelince
Hakiyet gölüne dalsın otursun
.................................................................
2
İşte geldi Ali’nin oğlu
Yerden göğe direk oldu
Hüccet Ali’ye selam verdi
Şah Ali’min öldüğü gece
Derildi huri kızlar geldi
Eşiğe niyaz edip girdi
Cümlesi kundağa sarıldı
Şah Ali’min öldüğü gece
Ay gün doğar yerler arınır
Cihan alem onda barınır
Emziren analar sevinir
Şah Ali’min öldüğü gece
Dost ellerinden geldi kervan
Katarı yedeyen savran
Hey erenler dem değil devran
Şah Ali’min öldüğü gece
Topumuz mağrıptan atıldı
Gözümüzün yaşı döküldü
Sofular erkana çekildi
Şah Ali’min öldüğü gece
Cennetin kapısı açıldı
Amber kokuları saçıldı
Hülle hülle donlar biçildi
Şah Ali’min öldüğü gece
Şah Hatayi’m gelin gardaşlar
Dökelim gözümüzden yaşlar
Yerde biten ulu ağaçlar
Hep secdeye endi bu gece
............................................
3
Bizim şahımız ısfahanda oturur
Kokusunu ürüzgarlar getirir
Eksiğimizi pirim Ali yetirir
Niyaz bent olalım şahım geliyor
Bizim şahımızın delili yandı
Dört bir yanını sofuları döndü
Kudretten erenler bir lokma endi
Niyaz bent olalım şahım geliyor
Bizim şahımızın delili yakıldı
Sofu gardaşlarım erkana çekildi
Yezidin boynuna kement takıldı
Niyaz bent olalım şahım geliyor
Rehberdir erenler cümlemizin başı
Buncadır erenler evliyanın işi
Goncadır erenler evliyanın başı
Niyaz bent olalım şahım geliyor
Eydür Şah Hatayi’m beli diyelim
Allah bir Muhammet Ali diyelim
Cümlemize yolun kulu diyelim
Niyaz bent olalım şahım geliyor
..............................................
Samah 1 Daldır daldır hele bi yoldur
Kalk bakalım ana bacı rehberi kaldır
Dört kapıyı açan sofular
Açın kapıyı öyle oturun
Binin sekiye erkan yetirin
Mürşidin sözüne uyun oturun
Talibin günahından geçerler
Rehber Mürşit erkan biçerler
İki sağdan bir soldan içerler
Niyazlaşın sofular öyle oturun
Sofular dört kapıyı açtılar
Şah-ı Merdan buyruğunu gördüler
Tercümana bir lokma verdiler
Lokmaya el sunup Hakka yetirin
Talip olanlar rehbere düştü
Şıh , sofunun buyruğunu açtı
Tercümanına lokmalar pişti
Mühürleyin kapıyı öyle oturun
Eydür Şah Hatayi’m der amanı
Şimdi söylerdi ahir zamanı
Şıh sadeylen on iki imamı
On iki imam yoluna gidin oturun
....................................................
Samah 2 Daldır daldır hele bir yoldur
Kalk bakalım Rehber bacısı delilciyi kaldır
Yine zuhur etti muhip günleri
Ya Ali’m sana da haberler olsun
Bu yollar da bize Ali’den kaldı
Muhip canlar size haberler olsun
Güzel şahım gelmiş cemleri gezer
Dört kapıdan sofuları dizer
Talipler kalkıp ta yolundan azar
Rehber baba sana haberler olsun
Garipçe bülbül gülünü ister
Gelip Haktan yolun sağını ister
Delil yanmıyor yağını ister
Delilci baba sana haberler olsun
Yine şahım gelmiş cemleri gezer
Kavlimizi de dürüstçe yazar
Zahit gelmiş cemlerimizi bozar
Bekçi baba sana haberler olsun
Eydür Şah Hatayi’m der oturur
Eksiğimizi pirim Ali yetirir
Saka dışardan aferin getirir
Saka baba sana haberler olsun
.................................................
Samah 3 Daldır daldır hele bir yoldur
Kalk bakalım sazandar bacısı Şemsiyi kaldır
Dünüm günüm arz imanım Kerbela
Gelin varalım Hüseyin’in aşkına
Senden gayrı kazancım yoktur
Gelin varalım on iki imam aşkına
Yetkeyi talip çeyninde götürür
Eksiğimizi pirim Ali yetirir
Rıza lokmasını meydana getirir
Gelin yiyelim Şah Hüseyin aşkına
Carı çalardı kırkların birisi
Birinden kanardı küllü varısı
Kaya başı derler Şahın korusu
Gelin konalım On iki imam aşkına
Mani söyler hakiyetin dilleri
Cemde oturur cemin bülbülleri
Açıldımı ola erdebil gülleri
Gelin kokalım Şah Hüseyin aşkına
Eydür Şah Hatayi’m kaldım gazada
Menzilim yoktur erenler kaldım cezada
Hey erenler imdat eylen bize de
Gelin çıkalım on iki imam aşkına
.............................................................
PUĞUR (Musahip kurbanında puğur erkanına kalkan kişi tarafından okunur)
Puğurum Horasan elinden yörüdü
Dört yanını talipleri bürüdü
İçeride bin bir mana varıdı
Katardan puğuru ayırman erenler
Puğurum kapıya gelip meledi
İçeride cömaat sesini dinledi
On iki imam katarına yedendi
Katardan puğuru ayırman erenler
Puğurum kapıya niyaz etti girdi
İçeride bin bir manayı gördü
Bir niyaz eyleyip darına durdu
Katardan puğuru ayırman erenler
Puğurun önüne döktüm samanı
Gitmez oldu gözlerinin dumanı
Şefaata bekler on iki imamı
Katardan puğuru ayırman erenler
Ben bir yol oğluyum çıkmam yolumdan
Alır satarım hakiyetin dilinden
Benim geldiğim Horasan çölünden
Katardan puğuru ayırman erenler
Veysel Karani’yim deve güderim
Şah Isfahana yüzüm sürerim
İkrar deminde dem devran sürerim
Katardan puğuru ayırman erenler
....................................................
Bağlantı (Musahip kurbanı bu nefesle son bulur)
Ey erenler ey gaziler
Mehdi zuhur etti bu gün
Alay alay olmuş goşum goşum
Şah seyrana çıktı bu gün
Destur verdiler dağınan taşa
Ne gelir erenler sağ olan başa
Kişi tuttuğu kötü bir işe
Ahiri pişman olur bu gün
İşte geldi Ali’nin oğlu
İnceden incedir onun yolu
Talipler rehberin kulu
Er kulluğunu bilsin bu gün
Şah Hatayi’m yandık tüttük
İrfan dillerinden öttük
Biz şahın yoluna gittik
Hak katına yetsin bu gün